Boşanma süreci yalnızca iki bireyin evlilik birliğini sonlandırması değil, aynı zamanda ortak çocukların geleceğini ilgilendiren önemli kararları da içerir. Bu kararların başında ise velayet meselesi gelir. Velayet davası açıldığında mahkeme birçok faktörü göz önünde bulundurarak karar verir. Peki, velayet davasında hangi kriterler dikkate alınır? Bu yazıda, Türkiye’de mahkemelerin velayet kararlarını verirken dayandığı temel ilkeleri detaylı biçimde ele alıyoruz.
Velayet Nedir? Hukuki Anlamı ve İçeriği
Velayet, reşit olmayan çocukların bakım, gözetim, eğitim ve temsili ile ilgili tüm hak ve yükümlülükleri kapsayan bir kavramdır. Türk Medeni Kanunu’na göre velayet anne ve babaya ait olup boşanma durumunda bu hak mahkeme tarafından yalnızca bir ebeveyne verilir. Velayet hakkını alan taraf, çocuğun eğitiminden sağlığına, barınmasından sosyal gelişimine kadar her konuda sorumluluk sahibi olur.
Mahkemenin Önceliği: Çocuğun Üstün Yararı
Velayet davalarında en temel ilke çocuğun üstün yararıdır. Mahkeme, annenin ya da babanın taleplerinden ziyade çocuğun fiziksel, duygusal, sosyal ve psikolojik gelişimini ön planda tutar. Bu kapsamda ebeveynlerin yaşam koşulları, çocukla olan ilişkileri ve sağladıkları ortam detaylı şekilde incelenir. Her durum çocuğun sağlıklı ve mutlu bir şekilde büyümesini sağlayacak yönde değerlendirilir.
Velayet Davasında Mahkemelerin Göz Önünde Bulundurduğu Kriterler
Ebeveynlerin Yaşam Şartları
Mahkeme, ebeveynlerin ekonomik durumu, iş hayatı, konut koşulları ve çocuğa sağlayabilecekleri yaşam kalitesini değerlendirir. Ancak velayet kararı yalnızca maddi güce dayanmaz. Çocuğa düzenli, huzurlu ve sevgi dolu bir ortam sunabilen ebeveyn, ekonomik durumu ne olursa olsun mahkeme nezdinde avantajlı olabilir.
Çocuğun Yaşı ve Gelişim Durumu
Çocuğun yaşı, mahkemenin değerlendirmelerinde önemli bir yer tutar. Özellikle 0-3 yaş grubundaki çocuklar, bakım ve ilgi açısından annelerine daha bağımlı olduklarından çoğunlukla velayet annede bırakılır. Ancak bu durum otomatik bir kural değildir, her vaka kendi içinde değerlendirilir.
Çocuğun Görüşü
Türk hukukunda çocuğun da bir birey olduğu kabul edilir. 8 yaş ve üzeri çocukların fikirleri dinlenir. Hangi ebeveynle kalmak istedikleri sorulur. Ancak çocuğun görüşü tek başına belirleyici değildir. Mahkeme, bu tercihin ne kadar sağlıklı ve bilinçli olduğu üzerinde durur.
Ahlaki ve Psikolojik Uygunluk
Mahkeme, ebeveynin ahlaki durumu ve psikolojik yeterliliğini de değerlendirir. Alkol veya uyuşturucu kullanımı, şiddet eğilimi, sabıka kaydı ya da istikrarsız yaşam tarzı gibi olumsuz faktörler, velayet açısından dezavantaj yaratabilir. Aynı şekilde, ciddi psikolojik rahatsızlıklar çocuğun güvenliğini tehdit ediyorsa mahkeme bunu dikkate alır.
Kardeşlerin Birlikte Kalması
Eğer boşanma sürecinde birden fazla çocuk varsa, mahkeme genellikle kardeşlerin ayrılmaması yönünde karar verir. Kardeşlerin birlikte büyümesi hem psikolojik hem de duygusal gelişim açısından önemlidir. Zorunlu bir neden olmadıkça kardeşlerin velayeti aynı ebeveyne verilir.
Eğitim ve Sosyal Çevre
Çocuğun devam ettiği okul, eğitim başarısı, sosyal çevresi ve yaşadığı semt gibi faktörler de mahkemece değerlendirilir. Çocuğun yaşamında büyük değişikliklere neden olacak bir velayet kararı verilmemesi, istikrarın korunması esastır. Bu nedenle çocuk hangi ebeveynde eğitimine daha sağlıklı şekilde devam edebilecekse, bu ebeveyn tercih edilir.
Sosyal İnceleme Raporları ve Uzman Görüşleri
Mahkeme, taraflar hakkında daha doğru bir karar verebilmek için pedagojik değerlendirmeler de talep edebilir. Aile mahkemesi tarafından görevlendirilen sosyal hizmet uzmanları ve pedagoglar, ebeveynlerle ve çocukla görüşerek detaylı bir sosyal inceleme raporu hazırlar. Bu raporda çocuğun hangi ortamda daha sağlıklı büyüyeceği, ebeveynin ilgisi, çocuğun tutumları gibi konular yer alır. Mahkemeler bu raporu velayet kararında çok önemli bir referans olarak kabul eder.
Velayet Değiştirilebilir mi?
Velayet kararı kesinleşmiş olsa da, zaman içinde şartların değişmesi halinde yeniden değerlendirme yapılabilir. Velayeti elinde bulunduran ebeveynin çocuğa yeterince bakmaması, istismar, ihmal, eğitim aksaklıkları veya çevresel riskler gibi durumlarda diğer ebeveyn tekrar dava açarak velayeti talep edebilir. Bu durumda yine çocuğun üstün yararı esas alınarak karar verilir.
Velayet Hakkında Sıkça Sorulan Sorular
Velayet kimde olursa olsun, diğer ebeveyn çocuğu görebilir mi?
Evet. Velayet hakkı sadece çocuğun günlük bakım ve eğitimiyle ilgilidir. Diğer ebeveynin çocukla kişisel ilişki kurma hakkı vardır ve bu hak mahkeme kararıyla düzenlenir. Eğer görüşme hakkı kötüye kullanılırsa sınırlanabilir veya denetimli hale getirilebilir.
Çocuk başka bir şehirde yaşıyorsa ne olur?
Eğer velayet sahibi ebeveyn başka bir şehre taşınmak istiyorsa, çocuğun eğitimi, sosyal çevresi ve diğer ebeveynin görüş hakkı değerlendirilir. Gerekiyorsa velayet kararı yeniden gözden geçirilebilir.
Ebeveynlerden biri yeniden evlenirse bu durumu etkiler mi?
Yeni bir evlilik velayet kararını doğrudan etkilemez. Ancak bu evlilik çocuğun psikolojisini olumsuz etkiliyor, istikrarsız bir yaşam yaratıyorsa ya da çocuğun gelişimini tehdit ediyorsa, mahkeme yeniden değerlendirme yapabilir.
Velayet Kararı Çocuk Odaklıdır
Velayet davaları, ebeveynlerin haklarından çok çocuğun geleceğini ve refahını gözeten bir süreçtir. Bu nedenle mahkeme, her kararında çocuğun menfaatini ön planda tutar. Ebeveynler, kişisel beklentilerden çok çocuklarının sağlıklı gelişimi için en uygun olanı düşünerek hareket etmelidir. Hukuki süreçlerin doğru yönetilmesi ve profesyonel destek alınması, hem çocuk hem de ebeveynler açısından daha sağlıklı sonuçlar doğurur.